ŞEHİD-İ KERBELA HZ. İMAM-I HÜSEYİN EFENDİMİZİN MÜBAREK KESİK BAŞI
Kerbela olayı yaşandıktan sonraki kısmı ele alan bu yazıyı sizlerle paylaşmak isterim.Ne hüzün, ne acı dolu Muharrem ayı . İçimize oturan çaresizlik ,kıyılan mübarek canlar için akıttığımız gözyaşlarımız ve ağıtlarımız. Canlar dayanmaz ,özler kavrulur, hâl kalmaz. Çok seviyoruz Yâ Rabbi Hazreti Hüseyin’i ve aile efradını.Bin canımız olsa da bizler baş koysaydık canları yoluna. Affet bizleri Allah’ım kıyılmaz canlara kıydılar ,kaderine yoluna razıyız Ya Rabbi.
Hazreti Hüseyin buyurdu ki: Birgün yüksek dedemin huzûruna varmıştım. Ubeyy bin Kâ’b da huzûrunda idi. Bana: “Merhaba, ey Ebû Abdullah, ey göklerin ve yerin süsü!”diye hitâb etti. Ubeyy bin Kâ’b hazretleri, yâ Resûlallah! Göklere ve yere senden başka süs var mıdır? dedi; Resûlullah: “Beni insanlara Peygamber olarak gönderen Allahü teâlânın hakkı için Hüseyin bin Ali, yeryüzünün merkezinin süsüdür. Ondan ziyâde süs, göklerin tabakalarıdır” buyurdu.
Şehid-i Kerbela Hazret-i Hüseyin (r.a.)ın Mübârek Kesik Başı
Hazret-i Hüseyin (r.a.)ı şehid edenler, Yezidten ödül almak için; o yüce zatın mübârek başını kestiler. Süngülerinin ucuna taktılar.
Ehl-i Beyt'ten geriye kalan kadınlar ve küçük çocuklarla beraber, Kerbelâ'dan Şam'a doğru yola çıktılar.
Menzilleri, kat ede ede yollarına devam ettiler.
Her bir menzil'de değişik değişik kerâmetler ve hârikulâde hadiseler gördüler. Ama yine de Ehl-beyt'e saygı göstermediler.
Hazret-i Hüseyin (r.a.)ın Mübarek Başına hürmetsizliklerine devam ettiler.
Harran'a geldiler.
Halk, heyecana kapılmıştı.
Hazret-i Hüseyin (r.a.)ın Mübarek başı ve Ehl-i beyt fertlerinin (hanım ve çocuklarının) Harran'a geldiğini duyan bütün Müslümanlar, işlerini bıraktılar.
Ehl-i beyt fertlerini ve Hazret-i Hüseyin'in Mübarek kesik başını görmek için koştular.
Uğur Çalışkan
01.04.1970 yılında dünyaya geldi. Aslen Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesine bağlı Kuruca Köyü’ndendir. Daha sonra Belçika’ya giden babası tarafından 1975 yılında ailesini yanına aldı. Belçika’nın Önce Marche kentine, 1976 yılında da Bürüksel de Türklerin en yoğun oldukları Saınt Josse Teen Noode semtine yerleştiler.
Belçika’nın Bürüksel şehrinde Türklerin en yoğun oldukları Saınt Josse Teen Noode semtinde İlk öğrenimimi tamamladıktan sonra, Ankara’da Anadolu Lisesinin orta bölümünü bitirip tekrar Belçika’ya döndü. Lise ve Üniversite eğitimimi burada tamamladı. Uluslararası Ticaret ve Taşımacılık Bölümü mezunudur. Öğrenci iken 1991 yılında faaliyete başlayan TÖB (Türk Öğrenci Birliği)’ün kurucularındandır. İş hayatına kendi kurduğu nakliye şirketi ile başladı.
1999 yılında; Emirdağ Yöresi Yardımlaşma Derneği (EYAD)’ın kurucuları arasında yer aldı. EYAD’ın Genel Sekreterlik görevini üstlendi. 2014 yılında ise EYAD’ın Başkanlığına seçildi.
2018 yılında rahmetli Safet Han ve Sayın Pierre beraber, ‘SkyLive Medya ve Kültür Derneği’ni kurdular. Çalışkan, SkyLive Televizyon ve Radyo olarak sosyal, kültürel programlar yapmaktadırlar. İkinci Başkan olarak görev yaptığı SkyLive Radyo ve Televizyon’da 600’e yakın röportaj ve program yaptı.
DÜNYA-PANDEMİ
Dünya hiç bu kadar terkedilmemişti tarihte. Daha kötüsü de geliyor deniliyor. Allah muhafaza eylesin hepimizi.
İnsanoğlu özüne dön, dünyaya meyletme. Sığınağımız evlerimize, iç alemine dön ve Rabbini bul.
Sen azarsan, dünyadaki mazlumlara yapılan zulme dur demezsen, mazlumlar açken sen saraylarda oturursan, gözle göremediğin ordusuyla seni sarayında bulur, hastalar kendini hatırlatır.
Cuma hiç bu kadar mahzun olmamıştı. Allah Resulü dünyadan ayrıldığındaki gibi.. Allaha şükür ki serbest edildi camilerimiz.
Neyin mahzunluğu bu??
Rabbimiz bizi niye mahrum bıraktı.
Sen banane dedin...
Aman benden uzakta dedin... Dünyada Müslümanlara yapılan zulümlere katliamlara…
Beni ilgilendirmez dedin..
Açsa Allah doyursun dedin...
Sesimiz soluğumuz çıkmadı...
Kimi razı etmenin peşine düştük, asıl razı olması gerekeni bırakıp.?
Desinler için yaşadık!!
Benim daha çok param var, bilsinler için yaşadık.!!
Üç kişi iken sustuk, iki kişi kalınca başladık fiskosa, bu da dindarlık adı altında oldu. Kardeşimizin etini yedik..
Komşunun başına gelenle uğraşmadık, senin grup benim grup olduk. “Ümmetim benden sonra yetmiş üç fırkaya ayrılacak, bir fırka müstesna, diğerleri hep ateştedir”.
Abdurrahman bin Avf
Eshab-ı Kiram’ın
En büyüklerinden
Aşere-i Mübeşşere den
Cennetle müjdelenen.
Soyca soylu nesebi
Yedi kuşak ötesi
Peygamberimizin dedeleri
Kilâb bin Mürre’de birleşmekte
Asıl adı Abdulharis
Abdurrahman dedi
İsmini değiştirdi
Peygamber efendimiz
Annesi müslüman oldu önce
İki kardeşiyle kendiside
Pek çok evlendi
Yedi kız , yirmi bir erkek sahibi oldu
Efendimizden dokuz yaş küçük
Vefatında yetmiş beş yaşında idi
Hicrete gidenlerin arasında
Medineyi mekan bildi
İri yapılı beyaz tenli
Yakışıklı bir zât idi
Efendimiz ona
“Göktekiler ve yerdekiler katında,
Sen eminsin”buyurdu.
15. Gurbetçi Festivali Etkinliklerle Devam Ediyor
15. Gurbetçi Festivali'nin 6. günü Otogar Festival Alanı'nda gerçekleştirilen etkinlik ve konserlerle coşku içinde geride bırakıldı. 6.gün etkinliklerinde Onur Sal ve Dj Tuğba konserinin ardından, Sosyal Medya Fenomenleri Sefa Kındir , İlyas Yıldırım ve Enes Cinpolat sahneye çıkarak şovlarını sergilediler.Gençlerin sevgilisi olan ünlü sanatçılar Burak Bulut ve Kurtuluş Kuş sahne aldı.İnanılmaz bir konser deneyimi yaşayan sanatçılar büyük alkış ve beğeni topladi.Yaklaşık 40.000 kişiden fazla hemşehrimiz konser ve etkinlik alanını hınca hınç doldurdu.
Festivale katılım sağlayan Sayın Emirdağ kaymakamı Osman Eren Bilici , Emirdağ Belediye Başkanımız Serkan Koyuncu , TBMM Müşaviri Cengiz Sağlam , Fransa Dernek Başkanı Halis Taşkın , UTT Gent Başkanı Mehmet Morgul ve değerli Emirdağ protokolü konserimize katılım sağlayarak bizleri onurlandırdılar. Belediye başkanımız Koyuncu kendilerine Emirdağ ' ımızın simgesi olan Topak ev maketi hediyeleri takdim etti ve katılımlarından dolayı teşekkür etti.
Sahnede son olarak Konuşan belediye başkanımız Koyuncu Emirdağ Kadim Şehir yıkılmıyor Dimdik Ayakta
EŞLER
Rabbimiz, “Ey İnsanlar” “Ey iman edenler” “Ey Adem’in çocukları” “Ey ehli kitap” gibi kadın ve erkeği içine alacak şekilde hitap ettiği için ben de her ikisini içine alacak şekilde “Eşler” diyorum.
Eşlerden her biri, Hazreti Adem ile Hazreti Havva’dan çoğaldığımızı hatırlarından çıkarmamalıdırlar.
Hepimiz, peygamber çocuğuyuz.
Maymundan gelmediğimiz için hayvanlara özenmeye gerek yok.
İnsanlığın ilk eğitimi cennette olduğundan ruh genlerimizde iyiye, güzele, doğruya meyil ve ilgi vardır.
Onun için eşler, evlerini cennet köşelerinden bir köşeye çevirebilirler.
Bir dalda açmış iki çiçek gibi olmalısınız.
Aslınız aynı.
İkiye bölünmüş bir elma gibisiniz. Nikahla bir araya geldiniz ve her ikiniz de tam oldunuz.
Nikah, yalnız sizi değil, iki tarafın akrabalarını da hısım yaptı.Hısım olmakla ,hasımlığı karıştırmayalım.Ulaşamaz ve gücü yetmediğinde hısımlara , hasımlık yapılmamalı.Bu hal etik değil ve gayri insanidir.Zaten nikahtaki akit
bu birlikteliği Allah katında da helaliyle neslin devamı için yapılan bir akittir.
Her iki tarafında genlerinin devamı bu nikahla gerçekleşmektedir.Onun içindir ki sağlam nesil sağlam genlerle ve iki ailenin birbirleriyle uyumuyla olmaktadır.Ruh hastası nesiller yetiştirip evliliklerinde her yönden zararlı bireyler yetiştirmemeli.Öyle insanlar var ki değil evlenmek arkadaşlıklarından bile zarar göreceğimiz vasıfları olanlar , onlarla arkadaş dahi olunmaz.!!Bu gençler anne babasından sevgi görmemiş anne babasının ilgisiyle şımartılmış sorumluluk alamayacak gençlerdir.Girdiği her toplumu zehirleyen asalak, yaptığı hal ve hareketin vehametini anlamayacak kadar narsist , bencil bir o kadarda uyumsuz itici kişilikdirler.Kendi yalanına kendisi inanan ve gülen zavallıdır.
Kadın Hürriyetine Dair
Amerikalı kadın yazar Elisyan Stanbori, Mısır'da bir ay kaldıktan sonra Kahire'de yayınlanan Ell-Cumhuriye gazetesinde şunları yazmıştır:
Arap toplumu kâmil ve salim bir toplumdur. Bu toplumun gençlerini makul ölçüler içerisinde geleneklerine bağlı tutması lazımdır. Çünkü bu toplum Avrupa ve Amerika toplumuna benzememektedir. Zira müslümanlarda atalardan devralınan birtakım gelenekler kadının hayatını sınırlamakta, anne babaya karşı saygı icab ettirmektedir. Bundan daha önemlisi de Avrupa ve Amerika'da aile ve toplum hayatını tehdit eden kadın-erkek İlişkilerini yasaklamaktadır.
«Arap toplumunun bilhassa gene kızlar için vazettiği kayıt ve nizamlar son derece faydalıdır. Bunun İçin ben size ahlak ve geleneklerinize sımsıkı sarılmanızı öğütlerim. Kadınlarla erkeklerin karışmalarına mani olun. Bilhassa genç kızlarınızı tarihten devraldığınız terbiye kuralları İle yetiştirin. Bu, Avrupa ve Amerika'da olduğu gibi kadınların heryere serbestçe girip çıkmasından daha hayırlıdır. Hem sizin için, hem İnsanlık için daha hayırlıdır.