14 Mayıs 2015 tarihinde eğitim iş kolundaki sendikaların yetki sayımı sırasında yaşananlar ve bir okul müdürünün Türk Eğitim-Sen'li oğretmen hakkındaki sozleriyle ilgili olarak, 18 Mayıs 2015 tarihinde  saat 12:30 Emirdağ Cumhuriyet Meydanında Türk Eğitim-Sen AFyonkarahisar temsilciliği bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Türk Eğitim-Sen Afyonkarahisar Yonetimi, Emirdağ Yonetimi ve oğretmenler katıldı. Türk Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı ve Türkiye Kamusen İl Temsilcisi Nizamettin Şenol'un yapmış olduğu basın açıklaması
"İktidar partisi ve onun yavrusu yandaş sarı sendika Türk memurunu pasifize etmek için her yolu denemektedir. 2013 yılında aldığı yetkiyle Türk memurunun alın terini iktidara peşkeş çektikleri gibi 2016 ve 2017 yıllarını da memur adına heba etmek için iktidarın tüm gücünü kullanmaktadır.
Yetkili sendika belirleme çalışmaları sırasında Emirdağ ilçemizde mal müdürlüğünün vezne servisi saat 16.30’da kapanmasına rağmen sarı sendikanın ilçe temsilcisi ve vokalistleri, AKP ilçe teşkilatının baskısıyla zorla üye yaptıkları kişilerin üye formlarını sisteme kaydettirmek istemişlerdir. Ancak veznenin kapandığının

kendilerine ifade edilmesi üzerine vazgeçmeyen bu kişiler ağababaları AKP ilçe başkanına şikayete gitmişler, ilçe başkanı da o esnada toplantıda olan malmüdürünü arayarak sarı sendikanın talebini yerine getirmesini istemiştir. Bu gelişmelerin yaşanabileceğini tahmin ettiğimizden Emirdağ mal müdürlüğüne gittiğimizde mal müdürü Güldeste Güneş makamında bizi yandaş sarı sendikanın yöneticileri zannederek, merak etmememizi, AKP ilçe başkanı Serkan Koyuncu’nun da kendisini aradığını, vezneyi açtırıp gerekeni yapacağını söylemiştir. Veznenin açılmaması gerektiğini yaptıkları işin suç olduğunu söylediğimizde yaptığı gafı fark eden Güldeste Güneş durumu toparlamaya çalışmış, beceremeyince de kaymakama müracaat etmiştir. Daha sonra da mesai arkadaşları ve bizim yanımızda saat 24:00 kadar kaymakamın da onay verdiğini, yetkinin de kendinde olduğunu söyleyerek vezne kendisi tarafından açılmış ve saat 17.10 itibariyle sıra dışı bir işlem gerçekleştirilerek yandaş sarı sendika Emirdağ’da yetkili hale getirilmiştir. Yani maç bitmiş, takımlar sahayı terk etmişler, yandaş sarı sendika sahaya tekrar çağrılmış ama rakipleri çağrılmamıştır. Rakipleri çağrılmadığı için de yandaş sarı sendika sahada yalnız kalmış, rakiplerinin olmadığı sahada gol atmasına fırsat vermişlerdir. Kendisiyle görüştüğümüz Emirdağ kaymakamı Akın Ağca, mal müdürünün yapılan işlemin hukuki olduğunu ifade ettiğini, dolayısıyla şikayet etmemiz için bir neden olmadığını belirtmiştir. Bizim de getireceğimiz yeni üyelerle ilgili işlemleri gece saat 24.00’e kadar yaptırabileceğimizi taahhüt ederek ne mesai kavramında, ne de kanunlarda olmayan yeni bir garabete imza atmıştır.
Şimdi soruyoruz;
Güldeste Güneş devletin mi AKP’nin mi memurudur?
Akın Ağca kimin kaymakamıdır? Kimlerin talimatını yerine getirmektedir?
Serkan Koyuncu işveren durumundaki iktidar partisinin Emirdağ temsilcisi olarak hangi sıfat ve hakla memur temsilcisinin belirlenmesine müdahil olmaktadır?
Kaymakam ve malmüdürünün yaptığı açık görevi kötüye kullanmadır. Afyonkarahisar Valiliği bu açıklamayı ihbar kabul edip üzerine düşeni yapmalıdır. Ayrıca sendika olarak da failler hakkında şikayet hakkımızı kullanacağız. İktidar partisinin nelerle uğraştığının takdirini de milletimize bırakıyoruz.
Artık Emirdağ mal müdürlüğü girişindeki veznenin 16:30 da kapanacağı yazısı derhal kaldırılmalıdır. Bundan böyle mesai bitimine kadar vatandaşlar da yandaş sarı sendikaya uygulanan ayrıcalıktan yararlandırılmalı ve vezne kapandı denilmemelidir. Bu haktan vatandaşlar yararlandırmazlarsa mal müdürü ve kaymakam vatandaşlar arasında ayrımcılık yaparak görevlerini kötüye kullanmış olacaklardır. Buradan Emirdağlı hemşerilerime sesleniyorum artık mal müdürlüğünde vezneye mesai bitimine kadar para yatırabilirsiniz.
Daha bu olayın etkisi devam ederken bu sefer de Metin Zülbiye Sarı Anadolu Lisesi Müdürü ve yandaş sendikanın tetikçilerinden Halil Çil’in haddini aştığını öğrendik. Türk Eğitim-Sen üyesi bir öğretmene “ben senin ders programını onlara üye olmayacaksın diye bu şekilde yaptım. Nasıl oraya üye olursun?” şeklinde başlayan uzun cümlelerle mobbing uygulamaya cüret edebilmiştir.
Bu gelişmeler göstermektedir ki, AKP’nin personel politikalarının okullarımızda yarattığı tahribatın istisnası yoktur. AKP ve yandaşı sendikanın oluşturduğu şer ittifak kurumlarda iş barışını tamir edilmeyecek şekilde sarsmıştır. Her kurumu, her öğretmeni avuçlarına alma çabası hareket noktalarıdır. Bu akıl tutulmasına teslim olmayan bir avuç öğretmen baskı altındadır.
Herkes şunu unutmamalıdır ki, iktidarlar gelip geçici, devlet bakidir. Devleti devlet yapan siyasetçileri değil, bürokrasisidir. İktidara teslim olmaktan başka bir vasfı olmayan bu kifayetsiz muhterislere meydanı bırakmayacağız. Devlet memuru olmanın onurunu taşıyamayanlarla her platformda hesaplaşacağız.
Mısırda Mursi’ye idam kararı veren darbecileri kınıyorum. Hür dünya bu zulme seyirci kalmamalıdır. BM ve Uluslararası İnsan Hakları örgütleri derhal harekete geçmelidir. İslam dünyası da gerekli tepkiyi göstermelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur. "