Emirdağlı mimar Burhan Ünal; Almanya`da tahsilini tamamlayıp, Almanya'da başarılı plan ve projelere imza attı.
Emirdağlı mimar Burhan Ünal (35 yaş); Almanya`nın Koblenz şehrinde, civar şehir il ve ilçelerde ve 5 yıl içerisinde, toplam 45 adet yapılacak binalarla ilgili başarılı plan ve proje çizerek, Almanya`da Emirdağlı bir Türk olarak kendinden söz ettirdi.
Emirdağlı mimar Burhan Ünal; ilkokulu, ortaokulu ve liseyi Almanya`nın Lahnstein şehrinde bitirdi. Üniversite tahsilini de Koblenz şehrinde bulunan `Hochschule Koblenz` Üniversitesi`nin mimarlık bölümünü bitirerek tamamladı. 30 yaşında mimarlık bölümünü bitiren Burhan Ünal, 35 yaşına kadar Almanya'da toplam 45 adet başarılı plan ve projelere imza attı. Bunlardan 15 tanesi yeni yapılan binalarla ilgili olup, plan ve projelerini çizdi. 30 tanede mevcut binalarda değişiklikle ilgili plan ve projeler çizdi. Ünal, çizdiği plan ve projelerin uygulanmasında ve binaların yapım esnasında denetimlerini de yaptı. Ünal, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Almanya`da mimarlık bölümünü 30 yaşında basari ile bitirdim. Akabinde 35
Afyonkarahisar Valiliği, İl Kültür Turizm Müdürlüğü tarafından 10-13 Ekim tarihleri arasında düzenlenen, "1. Altıneller Geleneksel El Sanatları Festivali" kapsamında Emirdağ Belediyesi standımız, Emirdağ Belediye Başkanımız Serkan Koyuncu ve vatandaşlarımız tarafından yoğun bir şekilde ziyaret edildi.
Gurbetin başkenti Emirdağımızın tanıtıldığı standımızda, Emirdağlı hemşerilerimizin el emeği göz nuru ürünleri de sergileme fırsatı buldular. Emirdağ standı Pazar gününe kadar Afyon Zafer Meydanında açık olacaktır. Tüm vatandaşlarımızı ziyarete bekliyoruz.
Kurşun girmiş yüreğinin soluna,
Nazar değmiş bayrak tutan koluna,
Törenle çıkarsın vatan yoluna.
Ey şanlı şehidim gün senin günün,
Rahmeti Rahman’da bugün düğünün!
Komutanlar başucuna dizildi,
Şehit adın çarşaf çarşaf yazıldı,
Karşında ordu yok mertlik bozuldu.
Ey şanlı şehidim gün senin günün,
Haktan davet geldi bugün düğünün.
Soğuk sıcak hep yürüdün dağlarda,
Küçükken yaşıtlarımın aksine tuhaf sayılabilecek hayaller kurardım. Bunların sadece hayallerimde kalacağını düşünen anne ve babam bazen isteklerime gülüp geçse de aslında farklı kültürlere ilgi duymamın asıl nedenidirler. Babam küçük bir çocukken ‘Ölümcül Av' belgeselini / televizyon dizisini gösterir, arka planda insanlar ölümle burun buruna gelirken benimle dalga geçercesine ‘İleride seni de Bering Denizi'nde yengeç avlamaya göndereceğim' derdi.
Aradan geçen yıllar içinde dünyanın pek çok yerini görme imkanı bulsam da yengeç avlamaya gidemeyeceğimi anlamam uzun sürmedi. Buna rağmen çocukluktan kalma hayallerime ‘Neden olmasın?' gözüyle bakmaktan hiç vazgeçmedim.
KENYA'YA NEDEN GİTMEK İSTEDİM?
Geçtiğimiz kış Fransa'nın Calais şehrine gidip mültecilerle çalışma ve çok farklı hayatlara tanıklık etme şansı yakaladım. Belki orada kaldığım süre boyunca tecrübesizliğim ve yaşım nedeniyle mültecilerin hayatında büyük bir değişime yol açmadım ama orada yaşanan acıları ve kimi zaman küçük mutlulukları görmek hayata bakışımı ve isteklerimi tamamen değiştirdi. Bu değişim beni yeniden yollara düşüp gönüllü çalışmaya itti.
943’ün Eylül ayında harman sonu Emirdağ Çilli Mahallesinde Çaydere’sine nazır 11 kapı numaralı, avlusu büyük, nüfusu oldukça kalaba bir çiftçi evinde Perşembe gü-nü doğmuşum. Babam, iki evli olup analığımın bir kız, yedi erkek çocuğu vardır. Annem bir kız, iki oğlan doğurur. Keza amcamda iki evlidir. Hanımının birinin çocuğu olmaz, ikinci hanım üç kız, üç oğlan doğurur. Aynı evde, aynı avluda, aynı bağda, bostanda birlikte yaşadığımızı çok iyi biliyorum.
Çiftçilik ve koyunculuk yaparak geçinen aile olduğumuz için ibibiklerle kıra çıkmaya başlardık.Bir yılın altı ayı yaylada yazıda geçerdi.Bunun için her sabah horoz seslerine, salda meleyen kuzuların seslerine uyanır, kaldırılırdık. Tan yeri ağarırken günün ilk ışıklarıyla arabada veya eşek üstünde, anne sırtında uyku mahmurluğu ile yola çıkardık.Sabah güneşi yüzümüzü sıvazlar, ağır ağır kendimize gelirdik.
Çocuklar beşikten kucağa, kucaktan sokağa indirilirdi.Burada yumuk yumuk ellerimizle ayaklarımızla doğaya toprağa dokunur, güneşin ışınlarına ağır ağır alışırdık. Tozla toprakla haşır neşir olurduk. Çaydere’sinin içinde sular kesi-lince ıslak
Her Yıl 25 Eylül 1 Ekim arasında kutlanan İtfaiciler Haftası ilçemizde kutlandı. 305. si kutlanan hafta da Emirdağ Belediyesi İtfaiye araçları sirenleri acık şekilde ilçe turu yaptılar. Emirdağ Belediye Başkanı Serkan Koyuncu yaptığı açıklama da "Başta yangın olmak üzere doğal afet ve kurtarma çalışmalarında canı pahasına görevlerini yerine getiren, her canlının güvenliğini sağlamaya çalışan emekçi İtfaiye çalışanlarımızın, İtfaiye Haftası kutlu olsun. Sizler, bizler için çok değerlisiniz." dedi.
Belçika'da Brüksel Bölge Parlamentosunda 2 dönem Milletvekili olarak görev yapan aslen Emirdağlı olan Mahinur Özdemir Göktaş az önce yayınlanan Büyükelçiler Kararnamesi ile Cezayir Büyükelçisi olarak atandı.
Kararnameyle 24 büyükelçinin ataması yapıldı, 22 ülkenin büyükelçisi ise değişti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bazı ülkelere atanan büyükelçileri arayarak yeni görev yerlerini tebliğ etti.
Özdemir, 2010 yılında Rahmi Göktaş ile dünya evine girmiş ve o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da çiftin İstanbul'daki düğününe Eşi Emine Erdoğan, kızları Sümeyye Erdoğan ve Esra Albayrak ile birlikte katılmıştı.