ZEBİHATULLAH
Zebihatullahtır kendisi
Allah’ın kurbanı,Allah’a adanan,
İsmail’dir asıl adı
Muhammed (s.a.v)’min atası.
Hz.İbrahim Halilullah evlat istedi
Ona Hacer annemizden evlat verildi
Adını İsmail koydu
Evlat hasreti son buldu
Hz.İbrahim Peygamberin duası
Yoluna kurban etmekti
Oğlu İsmail adandı
Vakti gelince feda edilecekti
Hz.Sare validemize Hz. İshak verildi
Hz.Hacer validemize Hz.İsmail verildi
Evlat duasıdır kabul olunan
Hz İbrahim’in dilinden
Hz Allah’tan emir geldi
Hz İbrahim dedi Hakk’ın emridir
Sizi sahraya götüreceğim
Biraz hurma ,bir kırba suyla
Kâbe yanına bıraktı, Şam’a döndü
Hz.Hacer annemiz Hakk’ın emrine
Teslim oldu sessizce
Kaldı evladıyla birlikte
Kulübe yaptı taşla
Üzerini örttü ağaç dalıyla
Yiyecek hurma kalmadı
İçecek suyu kalmadı
Ağladı Hz.İsmail susuzluktan
Koştu Hz.Hacer annemiz
Bir tepeden diğerine
Yedi kez tekrarladı koşusunu
Ciğeri tutuştu annenin
Evladına su bulmaktı niyeti
Hz.İsmail’in sesi kesildi
Koştu Hz.İsmail’in yanına
ÂLİMİN ÖLÜMÜ ÂLEMİN ÖLÜMÜDÜR
Âlimin ölümü, büyük bir musîbettir. Şeytan ve onun yardımcıları, Allahü Teâlânın ve Müslümanların düşmanlarıdır. Şeytan ve yardımcıları, Müslümanlar için birçok fitneler hazırlarlar. Maksatlarına erişebilmek için âlimlerin yok olmasını beklerler. Çünkü, âlim, onların bâtıl işlerine ve yardımcılarına mâni olmaktadır.”
Ahıskalı Abdullah Efendi derslerinde şöyle buyururdu: “İlim ve ilim sâhiplerinin kadri ve kıymeti Allahü Teâlânın katında yüksektir. İnsanlar arasında ise şerefi büyüktür. İnsan ve cinlerin tabiatında olanlara hürmet yerleştirilmiştir. İlim, insanları cehâletten irfân derecesine ulaştırır. Ebedî saâdete ve devlete kavuşmakta sağlam bir ip, Cehennem’e düşmekten kurtulmakta güvenilir bir vâsıtadır. Allahü Teâlâ Kur’ân-ı Kerîmde meâlen buyuruyor ki: ‘Allahü Teâlâdan kullar içinde ancak âlimler korkar.’ (Fâtır sûresi: 28) Hadîs-i şerîfte de buyruldu ki: (Melekler ilim tâlibine, ondan râzı oldukları için kanatlarını gererler.)
Fıkıh âlimi Ebü’l-Leys Semerkandî buyurdu ki: “Âlimle berâber oturup, onun anlattıklarından bir şey hâtırında tutamayan kimse için böyle olmasına rağmen yedi fayda vardır: 1. İlim öğrenenlerin fazîletine kavuşur. 2. Âlimin meclisinde bulunduğu müddetçe günahlardan korunmuş olur. 3. Evinden ilim öğrenmek için çıktığı zaman üzerine rahmet iner. 4- İlim meclisine oturduğunda meclise inen rahmetten o da nasibini alır. 5. Orada anlatılanları dinledikçe, kendisine sevap yazılır. 6. Dersi dinler de anlayamadığı zaman üzülür, gamlanır, kalbi kırık olur. Bu hâli Allahü teâlânın hadîs-i kutsîde; (Ben, benim için kalbi kırık olanların yanındayım) buyurduklarından olmasına vesîle olur. 7. Âlimin üstün,
SILA YOLU
Cuma günü iş sonu kontakları çevirdik
İçim içime sığmaz, coştuk yine biz bu yaz
Nice nice dağları tepeleri devirdik
Üç günde yedi düvel aştık yine biz bu yaz
Bulgar artık Avrupa bayrağını takıyor
Lâkin yol vinyetini karaborsa satıyor
Yolları hem kendini hem de bizi yakıyor
Sofya'da çukurlara düştük yine biz bu yaz
Bayrağı takmış ama yok Avrupa tüzüğü
Adamlar düzelmez de, düzelir yol bozuğu
Görünce Macaristan mazotunda kazığı
Küçük dilleri yuttuk şaştık yine biz bu yaz
MUHTEŞEM SÜLEYMAN
Kanuni Sultan Süleyman
Neden büyük sultan idi
Yedi düvele meydan okudu
Osmanlı’ya otuz altı yıl hükmetti
Yaşı gelmişti kemâle
Dinlenmeye çekilmişti sarayda
Yılların yorgunluğu çökmüştü
Oturmuştu mübarek omuzlarına
Yine bir gün otururken sarayında
Muslihuddîn Efendi geldi ziyaretine
Durum arz edildi padişaha
Kabul edildi huzurgâhına
Padişahla sohbet hoştu
Uzunca konuşuldu
Gördüğü rüyayı anlattı
Padişaha müjdeyi verdi
Bu gece rüyamda
Resulûllah efendimizi gördüm
Emir buyurdu ki bize ;
“Süleyman’a bizden selam söyle
İslam düşmanlarına farz olan
Cihadı niçin bıraktı
Benim şefaatimden ümit bekler
Rızamı almak ister
YALAN
Yalanla abâd olunmaz
Yıllara meydan okunmaz
Yalan söyleyen kârdayım sanmasın
Değer mi yalan dünyaya,aldanmasın !
Alışmış dili azar azar
Ruh haline geçer ağar ağar
Alışır normale biner
Her yeri olur yalan dolan
Nefsini besler yalanla
Aldatma kendini dolanla
Aldattığın insan değil bil
Ruhundur asıl aldanan
Zehir olur heryerin
Dolar için dışın kalp evin
Çıkamazsın boğulursun
Kurtulamaz dağılırsın
Şifa bulamazsın dilinden
Bırak kendi halıma beni
Gülünü koklamam bağından
Batırma dikenini yeter ki
Karacasu ESOGÜ Rektör Adayı Oldu
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Rektör Adayı EMİRDAĞLI Prof. Dr. Murat Karacasu, adaylığı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
ESOGÜ Rektör Adayı EMİRDAĞLI Prof. Dr. Murat Karacasu, "Yakın bir zamanda 27 yıldır görev yaptığım, kendi üniversitem olan ESOGÜ Rektörlük görevi için aday oldum. Adaylık için değerli büyüklerime danıştım. Çeşitli sektörlerden gönül dostlarıma bilgiler verdim ve aday oldum. Elimden geldiğince abi ve ablalarımızdan, gönül dostlarımızdan destek istedim. Elimden geldiğince çaba gösterdim. Karar önce Allah’ın sonra devlet büyüklerimindir. Artık Allah’ıma tevekkül ediyorum. Hakkımda hayırlısı ne ise o olsun inşallah. Şunu belirtmek isterim ki; dün bir kıvılcım oldu. Büyüğünden küçüğüne gönül dostlarımız destek mesajları yazıp paylaşımda bulundular. Bu gece hiç uyumadım. Bu nasıl bir duygudur. Devamlı olarak ağladım. İnsanın bu kadar seveninin olmasından daha değerli bir servet yok bence. Allah hepinizden razı olsun. Eskişehir ile iç içe oldum. 4 yıllık rektör görevi bir yandan çok kısa bir süre. Ama insan çalışmasını bilirse çok uzun bir süre. Küçüklüğümden beri su sattım, babam esnaf olduğu için yaygıcılık yaptım, ticaretin içinde büyüdüm. Yazma, eşarp sattım. Hayvancılık ve taşımacılık yaptım. Elimden geldiğince dostlarımla devam ediyorum. Kahve pazar dolaştım. Her insandan bir
EMİRDAĞ’IN İŞGALİYLE İLGİLİ ULUSAL KAYNAKLAR
Amorium, Yeniköy ve Kaldırım yönlerinde keşifler yapılacaktır. 9.Fırka kendi ikmal kaynağını Aziziye’ye kadar Afyon’dan temin edecek, Aziziye’den sonra 2.Kolordu tarafından ikmal edilecektir.’’
Prens Andrew’nun Savaş Anıları Felakete Doğru Çev. Hüseyin Rahmi 1932 İst.
Biraz ilerleyince, Kuruca Köyü yakınlarında bir Yunan tümeninin dinlenmeye geçmiş olduğunu gördüler. Buranın kuzeyinde, Aziziye’nin batısında toz ve bulutlar yükseliyordu. Yunan ileri karakollarının hemen önünde bulunan bir köyün içinde büyük ot yığınları görülüyordu. Albay Fahrettin’in emri üzerine iki süvari atlarını mahmuzladı.
Alptekin MÜDERRİSOĞLU, Sakarya Meydan Muharebesi Günlüğü Kastaş Yayınları 2004 s.340-341
14. Süvari Tümeni kendinden tam on misli kalabalık 5. Yunan Tümeni'ne çatmıştı. Bir süre savaştı. Sarılma tehlikesi belirince geri çekildi. İkinci Kolordu Komutanı General Andreas, süvari tümeninin kolordunun ikmal yolunu kesmek istediğini sanıp telaşlanmıştı. Sakarya'ya kadar Eskişehir-Seyitgazi-Emirdağ yoluyla besleneceklerdi. Seyitgazi yolunu korumak için 5. Tümen'den bir alay ile bir bataryayı geride bıraktı. Böylece tümenin bütünlüğü bozulmuş oldu.
Turgut ÖZAKMAN, Şu Çılgın Türkler Bilgi Yayınevi 156. Baskı Ekim 2005s.306
Mürettep Tümen sabah Emirdağ'ın batısındaki tepelere yaklaşıp gizlenmişti. Durumu anlaması için köylü kıyafetiyle şehre yollanan küçük keşif birliği çabuk döndü. Birliğin komutanı teğmen raporunu sözlü olarak verdi: "Fırınlara el koymuş, kasabaya pek çok yiyecek yığmışlar. Prens'in kolordusu Emirdağ'dan besleniyormuş. Burada dinlenen bir büyük birlik, bu sabah doğuya hareket etmiş. Askeri tarihimizde Edipidu Müfrezesi diye anılan birlik (Evlidis Müfrezesi KASÖT,s.455. K.30a )Geride kalan kuvveti, iki piyade taburu, bir süvari bölüğü diye tahmin ettik.
Turgut ÖZAKMAN, Şu Çılgın Türkler Bilgi Yayınevi 156. Baskı Ekim 2005 s.351
."Birden Yarbay Spridonos'un feryadı duyuldu. Yüzü kıp-kırmızı geldi:"Bir Türk birliği Emirdağ'ı basmış! Fırınları yıkmış! Bütün yiyecek stoklarımı yakmış!" Hepsi ayağa fırladılar. Spridonos ağlamaklıydı:"İkinci Kolordu'yu nasıl besleyeceğim?" Papulas çok kızmıştı:"Güvenlik önlemi almamış mı bu aptallar? Emirdağ'dan ayrılan birlik derhal geri dönsün. Bu melun birliği yok etsin!"