Ahmet Urfalı
Ölenin arkasından yapılan hayır-hasenat, ağıt yakma, yasa girme Emirdağ’da insana verdiği değeri ortaya koyar. O ağıtlar ki, insanın yüreğinden kopup gelir. Ağıdı dinleyen her insan o haykırmalar ve ciğer delen sözler karşısında mutlaka duygulanır ve gözleri yaşarır. Hele karşılıklı ağıt yakmada bu duygu fırtınası zirveye çıkar. Karşılıklı ağıt yakma da belki de sadece Emirdağ’da rastlayabileceğimiz bir durumdur. Ölümün anası, karısı, kızı, gelini arasında geçer. Sıra ile karşılıklı olarak sırayla bir bir söylenir. Ağıtı yakıldığı ve söylendiği tören içinde tespit etmek ve ağıt türünü o törenlerdeki yerine yerleştirmek gerekir. Ağıtların sosyal işlevleri vardır. Ağıtların incelenmesi sonucu birçok halk edebiyatı türünün doğuşu daha kolay açıklanmaktadır. Ağıtların yakılışı trajik bir olaya dayalıdır. Geleneklerle ağıtların ne denli sıkı bağları olduğunu anlıyoruz. Ağıt, toplumun manevî değerlerindendir. Toplum içinde oluşan sosyo-ekonomik yapı ve bunun sonucunda geleneklerin değişme ve gelişme etkileri ağıtlara da yansır. Ağıtın amacı acıyı dile getirmektir. Ayrıca ağıtlarda ekonomik yapılardan kılık -