Yaşam
- Ayrıntılar
- Üst Kategori: Hakiki Kabakçı
Son yıllarda görülen bu taziye modası
Hepimize bulaştı, ışık içinde uyu
Sanırsın mezar değil süit otel odası
Gözlerimiz kamaştı, ışık içinde uyu
İnsan uyuyacaksa ışık lamba neylesin
Işıkta uyunur mu biri bana söylesin
Böyle bir dilek varken “Allah rahmet eylesin”
Dilimize dolaştı, ışık içinde uyu
Kullanmaktan gocunan, Allahı, peygamberi
Kullanıyor ışığı, voltajı ve amperi
“Nur içinde yat” dese, o da aşırı geri
Modernce bir telaştı, ışık içinde uyu
Halktan ayrı durmaktır bu sözler bir bakıma
Bizler neden kapıldık bu ışıklı akıma
Tek derdi marjinallik entel dantel takıma
Yakışan bir flaştı, ışık içinde uyu
- Ayrıntılar
- Üst Kategori: Hakiki Kabakçı
Sıla yolundaydım dönüşe geçtim.
İçimden gelen ses gümrük seç dedi.
Hırvat'ı boşvedim Macar'ı seçtim.
Gümrükteki polis bagaj aç dedi.
Bagajda görünce sebze meyvayı.
Eyvah dedim eyvah, yedik ayvayı.
Mallara el koydu bastı cezayı.
Avrupa'da meyva yok mu hiç dedi.
Dedi, şu karşıya çek arabayı.
Seçtirdiler bana akla karayı.
Kaptırdık kolonla tüm sigarayı.
Hanım, " iyi oldu zıkkım iç" dedi.
Sonra da bagajın açtı sağını.
Çıkardı bir bidon zeytin yağını.
Gördü tenekeyle tereyağını.
Bilmiyon mu komşu bunlar suç dedi.
- Ayrıntılar
- Üst Kategori: Hakiki Kabakçı
Gelmiyon mu demişsin, bu sene memlekete.
Ekonomi bahane, Yunandayız bölecim.
Beş kat niye ödeyim orda bir tabak ete,
Domuz döner şahane, Yunandayız bölecim.
Güneş aynı güneştir baklava zaten bizden,
Girsen aynı denizdir çıksan aynı denizden,
Moda oldu bu sene, işte biraz bu yüzden,
Kim ne dermiş bana ne, Yunandayız bölecim.
Yunan’ın adaları unutturur sılayı,
Sirtaki de oynarsın biliyorsan halayı,
Türkçeyi de biliyor Yunanlının alayı,
Keyf benimdir sana ne, Yunandayız bölecim.
Tatilde milliyet mi olur karşımdan çekil.
Eğlencede sınır yok fiyatlar da çok makul.
Gazino ve taverna tıpkı Maksim ve Çakıl.
Burda her yer meyhane Yunandayız bölecim.
- Ayrıntılar
- Üst Kategori: Hakiki Kabakçı
Allah gani gani rahmet buyursun,
Komşumuzu geçen toprağa verdik.
Çoluk çocuk bizi Allah doyursun,
Toplandık komşuya yemeğe vardık.
Taziyeler oldu formaliteden,
Muhabbetler yaptık dere tepeden,
Gelince mis gibi koku pideden,
Hemen ilk sıraya kuyruğa durduk.
Kimi beğenmedi "pide sert" dedi,
Kimi "bir ayran az, bana dört" dedi,
Kimi "salatası niye kart" dedi...
Hatta ıslak mendil istedik, sorduk.
- Ayrıntılar
- Üst Kategori: Hakiki Kabakçı
1. ve 2. gün (Cumartesi, pazar) : Arabayla sıla yolu
3. gün(pazartesi) : Ev temizliği- küçük alışveriş
4. gün (salı) : Salı pazarına gidiş. Adım başı Avrupa'daki tanıdıklarla görüşüp, "sen ne zaman geldin, dönüş ne zaman, arabayla mı geldin uçakla mı, uçakla geldiyse, bileti kaça aldın. Arabayla gelene, Yunandan mı, Bulgardan mı Romanya'dan mı geldin. Gümrüklerde çok bekledin mi" muhabbetleri.
5. gün (çarşamba): Bahçenin otlarının temizlenmesi. Evin patlayan, çatlayan yerlerinin tamiri ve usta bulmaya uğraşma. Bulduğun ustanın işi sallaması yüzünden streslere girme.
6. gün(perşembe) :Hoşgeldine gelen akrabalardan fırsat bulunursa hamama gitme. Keselenme. Bir yıllık kirden arınma:)
7.gün (cuma): Çarşı camiinde cuma namazı kılma ve etrafındaki kahvelerde sandalye kapmaya çalışıp çay muhabbetleri
8. ve 9. gün (cumartesi-pazar): Eve gelen 25 tane sünnet ve düğün davetiyesinden gidebildiklerine gitmek.
10. gün(pazartesi) : Dişçiye gidip dişlerinin eksiklerinin ölçüsünü vermek
11. gün (salı) : Salı pazarında yalnızca sebze ve meyve almak (karpuz özellikle)
12.gün( çarşamba): Eskişehire gidip, Has hamam, espark, hamam yolunda çay içmek ve esnaf sarayını bir güne sığdırmak
13. gün (perşembe): Komşunun babasının ölüm yılı dolayısıyla verdiği yemeğe iştirak, akşam belediye parkında çay.
14. gün (cuma): cuma namazı ve öğleden sonra arabada yanan arıza ışığını sanayiye götürüp göstermek ve arabayı yıkatmak.
15. ve 16. gün(cumartesi-pazar): hafta içinde eline geçen düğün davetiyelerinden sadece senin arabayı "gelin arabası" seçenlerin düğününe gidebilmek
- Ayrıntılar
- Üst Kategori: Hakiki Kabakçı
Üstümüzde ihram var elimizde telefon,
Hac farzına konsantre olamadık be hacım.
Saat başı video, dakika başı resim,
İbadetten hiç feyiz alamadık be hacım.
Bizi götüren şirket büyük diye avunduk.
Otelimiz Kabe’ye yakın diye övündük.
Beş tane yıldızına bakın diye övündük.
Uhrevi aleme hiç dalamadık be hacım.
Alma derdine düştük hurmanın iyisini,
Saf zemzem olsun diye aradık kuyusunu,
Şaşırmayalım diye hediye sayısını,
Doğru dürüst bir namaz kılamadık be hacım.
Hac da bile olsak da dilimiz çok saygısız!
Falan millet çok pismiş, falanca da duygusuz!
Şunlar terbiyesizmiş, şunlar da çok kaygısız!
Dedikodu yapmaktan kalamadık be hacım.
Müzdelife,Mina’sı Merve’si Safa’sıyla,
Her yeri gezdik ama tam turist sefasıyla.
Benim adıma hacı, desinler kafasıyla,
Bir türlü maneviyat dolamadık be hacım.
- Ayrıntılar
- Üst Kategori: Hakiki Kabakçı
Türkmen kadınlarının vazgeçilmez aşkıdır,
Ecdadın bizlere mirası yük odası.
Eğer ev bir gemiyse bura kaptan köşküdür.
İşte gizemli mekan, burası yük odası.
Mahrem oda gibidir ulu orta bakılmaz,
Adı “örtülü oda” güneş bile sokulmaz,
Misafir gelmeyince o yüklük hiç yıkılmaz,
Özel günler içindir orası yük odası.
Yorganın ve döşeğin düz olacak gergisi,
Renk uyumu önemli sanki resim sergisi,
Yük yığmak (h)amaratlık, bu bir Allah vergisi!
Uluk kadınların, iç yarası yük odası.
Burada saklanırdı gelinlerin bohçası,
Yorganın kadifesi, yastık kanev(i)çesi.
İçerisi rengarenk sanki çiçek bahçesi,
Yan yana çiçeklerin sırası yük odası.
Ne kadar da canlıydı kilimdeki motifler,
Tam ab(ı)la işiydi müthiş dekoratifler,
Önünde poz verirdi yeni evlenen çiftler,
Çırağan sarayının terası yük odası.